Battlefield 2042’nin yarattığı hayal kırıklığının ardından, serinin hayranları temkinli bir bekleyiş içindeydi. DICE, o eski büyüyü, o topyekûn savaş hissini yeniden yakalayabilecek miydi? PC üzerinde geçirdiğim ilk hafta sonunun ardından net bir şekilde söyleyebilirim ki, umutlanmak için çok geçerli sebeplerimiz var. Bu incelemede, Battlefield 6’nın bizlere sunduğu ilk izlenimleri, serinin geçmişiyle olan bağlarını ve bize sunduğu vaatlerini derinlemesine ele alacağız.
Battlefield 6 inceleme
Battlefield 6, serinin DNA’sında yer alan Saldırı, Mühendis, Destek ve Keşif dörtlüsünü gururla geri getiriyor. Her sınıf, kendine has ekipmanları, temel görevleri ve rolüyle savaş alanında belirgin bir kimliğe sahip. Battlefield 2042’nin kimliksiz “Uzman” sisteminden sonra, tankları imha etmek için elinde roketatarla koşan bir Mühendis, mermi yağmuru altında takım arkadaşını dirilten bir Sıhhiyeci veya düşman hatlarını işaretleyip pusu kuran bir Keşif (Sniper) görmek, gerçek bir takım oyununun yeniden hayat bulduğunu gösteriyor. Erken erişim testleri süresince oyuncuların bu rolleri içselleştirip birbirlerine yardım ettiğine, özellikle de Diriltme (Revive) mekaniğinin ne kadar kritik olduğuna şahit olmak son derece keyifliydi.
Ancak ortada, topluluğu ikiye bölen ciddi bir tartışma konusu var: Tüm silahların tüm sınıflar tarafından kullanılabilmesi. Bu test aşamasında durum büyük bir sorun teşkil etmese de, oyunun tam sürümünde tüm silahlar açıldığında sınıfların özgünlüğünün ve rol tanımlarının ciddi şekilde zedelenebileceğine dair endişeler mevcut. Şahsen, her sınıfın kendine has silah türleriyle (örneğin, Mühendis’in DMR/Hafif Makineli Tüfek, Destek’in LMG) sınırlandırıldığı daha keskin bir yapıyı tercih ederdim. Bu, oyuncuyu rol seçimini daha anlamlı kılmaya ve takım kompozisyonunu düşünmeye zorlayacaktır.

Erken erişim testinin en parlak yıldızı şüphesiz silah mekanikleriydi. Her silah, elinizde adeta can buluyor ve farklı oyun tarzlarına mükemmel şekilde uyum sağlıyor. İster uzun menzilli bir saldırı tüfeğiyle düşmanları avlayın, ister yakın mesafe için modifiye ettiğiniz bir SMG ile kaosun ortasına dalın; silahların vuruş hissi ve geri tepme tepkileri (recoil) son derece tatmin edici. Mermilerin yüzeylerden sekmesi, hedefe isabet ettiğindeki tok ve güçlü ses, DICE’ın bu konudaki mekanik ustalığını bir kez daha kanıtlıyor. Silah özelleştirmesi (Plus sistemi) de anlık durumlara adapte olma imkanı sunarak oyuna taktiksel bir derinlik katıyor.
Öldürme Süresi (TTK): TTK’nin (Time to Kill) oldukça hızlı ve affetmez olması, çatışmaları anlık ve acımasız kılıyor. Bu durum, oyuncuları sürekli tetikte olmaya zorlarken, bazen nefes alacak bir an bile bırakmıyor. Bu hız, bazı oyuncular için serinin geleneksel yavaş temposundan bir sapma olarak görülebilir.
Zayıf Halkalar ve Denge Sorunları: Ne yazık ki tüm silahlar aynı özeni görmemiş. DMR’ler (Keskin Nişancı Tüfekleri) hantal, geri tepmeleri yüksek ve diğer silahlara karşı çoğu zaman etkisiz kalıyor. RPG’lerin piyadelere karşı etkisinin gereğinden fazla azaltılması da bir başka hayal kırıklığı; bir roketin bir piyadeyi anında etkisiz hale getirmesi gerektiği düşünülüyor. Umarız DICE, tam sürüm için bu denge sorunlarına öncelikli olarak eğilir.
Haritalar, Yıkım ve Atmosfer
Test aşaması, bizleri üç farklı savaş alanına götürdü: Cebelitarık’taki King’s Battery, Mısır’daki Kahire Kuşatması ve dağlık bir arazide geçen Kurtuluş Zirvesi. İlk iki harita, dar sokakları, binaları ve siper hatlarıyla yoğun piyade ve zırhlı araç çatışmalarına ev sahipliği yaparken, Kurtuluş Zirvesi tam bir keskin nişancı cennetiydi. (Bir tepeye baktığınızda, dürbünlerden yansıyan parıltılar adeta bir Noel ağacını andırıyordu, bu da konumunuzu anında ele veriyordu.)
Haritalardaki dikey tasarım ve bolca siper sunan yapılar, taktiksel oynanışı ve yan yollardan ilerlemeyi destekliyor. Ancak Atılım (Breakthrough) modunda, son sektörlerin saldıran takım için neredeyse aşılamaz bir kale haline gelmesi, harita tasarımında bazı düzenlemeler gerektirdiğini gösteriyor. Savunmacılar kolayca güçlenip dar boğazları kapatabiliyor.

Görsel ve Yıkım Mekanikleri
Grafikler: Battlefield 6, kelimenin tam anlamıyla nefes kesici görünüyor. Işıklandırma, patlama efektleri ve savaş alanının kaotik atmosferi sizi anında içine çekiyor. En önemlisi de bu görsel şölen, optimizasyon sorunları veya kare hızı düşüşleri olmadan akıcı bir şekilde sunuluyor. BF2042’ye kıyasla bu, gece ile gündüz kadar büyük bir fark ve DICE’ın Frostbite motorunda ne kadar ustalaştığını gösteriyor.

Yıkım (Destruction): Serinin en büyük alametifarikası olan yıkım, Battlefield 6 ile zirveye ulaşıyor. Artık binalar sadece göstermelik olarak hasar almıyor; duvarlar, katlar ve hatta tüm yapılar tamamen yerle bir olabiliyor. Savaş ilerledikçe, canlı ve hareketli sokakların toz ve moloz yığınına dönüştüğünü görmek, savaşın yıkıcılığını iliklerinize kadar hissettiriyor. Siperlerinizi kaybediyorsunuz, harita dinamikleri sürekli değişiyor. Bu, serinin gördüğü en sofistike ve etkileşimli yıkım mekaniği olabilir ve oyunun ömrünü uzatacak en önemli unsur.
Teknik Notlar: İyi ve kötü Olanlar
Ses Tasarımı: Mermilerin vızıltısı, tank paletlerinin gürültüsü ve patlamaların gücü harika ve çevreleyici. Ancak Battlefield 6’nın ruhunu kaybettiği tek bir yer var: Müzik. Ne akılda kalıcı bir ana tema, ne de harita yükleme ekranlarında sizi gaza getiren o ikonik melodiler… Hiçbiri yok. Battlefield 4’ün gerilimli yükleme müziklerini veya Battlefield 1’in epik, dokunaklı atmosferini özlemle anıyoruz. Ses, atmosferin yarısıdır ve DICE’ın tam sürümde bunu telafi etmesi gerekiyor.
Araç Kontrolleri: DICE, nihayet araç kontrollerini elden geçirmiş. Özellikle jet ve helikopterler, artık sadece usta pilotların değil, yeni başlayanların da keyif alabileceği kadar sezgisel ve erişilebilir. Bu, öğrenme eğrisini ciddi anlamda düşüren harika bir gelişme ve araçları daha geniş bir oyuncu kitlesi için cazip hale getiriyor.

Asker Hareketleri: Call of Duty’vari aşırı hızlı ve arcade mekanikler yok. Gereksiz kayma (slide) spam’i, çift zıplama gibi unsurlar yerine daha gerçekçi ve ağırlığı olan asker hareketleri var. Bu, oyunu daha taktiksel ve ayakları yere basan bir deneyim haline getiriyor. Pozisyon almanın, eğilmenin ve siper kullanmanın önemini artırıyor.

EA SPORTS FC 26 incelemesi
EA SPORTS FC 26 Türkçe Spiker ile futbol deneyimi zirveye çıkıyor. Çift oynanış modu ve yenilenen kariyer sistemiyle öne çıkıyor.
Battlefield 6’nın bu ilk oynanış testi, son iki oyun olan BFV ve BF 2042’nin ardından seriye olan inancını yitirmiş oyuncular için güçlü ve parlak bir umut ışığı oldu. Temellerine sadık kalan sınıf sistemi, tatmin edici silah mekanikleri, devrimsel yıkım fiziği ve göz alıcı grafikleriyle doğru yönde atılmış dev bir adım. Elbette, silah dengesi, harita akışı ve özellikle müzikler gibi geliştirilmesi gereken yönleri var ve bunlar tam sürüm için büyük önem taşıyor.
Ancak bu erken erişim, DICE’ın dersini aldığını ve Battlefield’ı yeniden o görkemli günlerine döndürmeye kararlı olduğunu gösteriyor. Oyunun temel yapısı sağlam, eğlenceli ve en önemlisi Battlefield gibi hissettiriyor. Eğer topyekûn savaşın kaosunu ve derin takım oyununun zaferini özlediyseniz, bu oyunun çıkışını kesinlikle yakından takip etmelisiniz. Görünen o ki, efsane geri döndü!
Battlefield 6 sistem gereksinimleri
Minimum
- İşletim Sistemi: Windows 10
- GPU: Nvidia GeForce RTX 2060/AMD Radeon RX 5600 XT/Intel Arc A380
- İşlemci: Intel Core i5-8400/AMD Ryzen 5 2600
- RAM: 16 GB (çift kanallı 2133mhz)
- Depolama: 55GB HDD
- Upscaler: Doğal
- Grafik Ayarları: 30 FPS düşük ayarlarda 1080p
- TPM 2.0 Etkin, UEFI Güvenli Önyükleme Etkin, HVCI Özellikli, VBS Özellikli: Gerekli
Tavsiye edilen
- İşletim Sistemi: Windows 11 64-bit
- GPU: Nvidia GeForce RTX 3060 Ti/AMD Radeon RX 6700 XT/Intel Arc B580
- İşlemci: Intel Core i7-10700/ AMD Ryzen 7 3700X
- RAM: 16 GB (çift kanallı 3200mhz)
- Depolama: 90GB
- Upscaler: Doğal
- Grafik Ayarları: Dengeli: 60 FPS’de 1440p Yüksek Ayarlar / Performans: 80FPS’de 1080p+ Düşük Ayarlar
- TPM 2.0 Etkin, UEFI Güvenli Önyükleme Etkin, HVCI Özellikli, VBS Özellikli: Gerekli
Ultra
- İşletim Sistemi: Windows 11 64-bit
- GPU: Nvidia GeForce RTX 4080/AMD Radeon RX 7900 XTX
- İşlemci: Intel Core i9-12900k/AMD Ryzen 7 7800X3D
- RAM: 32GB (çift kanallı 4800mhz)
- Depolama: 90GB
- Upscaler: Doğal
- Grafik Ayarları: Dengeli: 60 FPS’de 2160p 4K Ultra ayarlar / Performans: 144 FPS’de 1440p Yüksek ayarlar
- TPM 2.0 Etkin, UEFI Güvenli Önyükleme Etkin, HVCI Özellikli, VBS Özellikli: Gerekli
Ultra++
- İşletim Sistemi: Windows 11 64-bit
- GPU: Nvidia GeForce RTX 5080
- İşlemci: Intel Core 9 Ultra 258k/AMD Ryzen 7 9800X3D
- RAM: 32GB (çift kanallı 4800mhz)
- Depolama: 90GB
- Grafik Ayarları: 4K @144HZ (Uscaler: DLSS Süper Çözünürlük / 4K @240HZ (Upscaler: DLSS Süper Çözünürlük Çok Kare Üretimi)
- TPM 2.0 Etkin, UEFI Güvenli Önyükleme Etkin, HVCI Özellikli, VBS Özellikli: Gerekli